top of page
  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter

ÖLÜMLÜLER NEDEN SEVİŞİR?

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Utkucu
    Murat Utkucu
  • 21 Ağu 2022
  • 3 dakikada okunur


Saygıdeğer Hanımefendi

Şehveti seviyorum;

bu benim için inkâra gelmez bir hakikat

Bilmekteyim lâkin,

Memelerinizde saklı da değildir sırrı hayat


Dudaklarınızın ateşinde tutuşup

nefesinizin esintisinde serinlemek düşü bile

fena etse de içimi

Bilmelisiniz ki muhteşem memeleriniz bile

dindirmeye yetmez

yok oluşun ruhumdaki çaresiz dehşetini


Parmaklarıma sözüm geçmiyor evet!

İçimde nasıl da kahredici bir istek

Okşamak için üst dudağınızda dalgalanan belli belirsiz tüyleri

Burun deliklerinizden fışkıran öfkeniz bile

kemirilmiş tırnaklarımı uyuşturmaya yetiyor

Ne güzel şey ihtirasa yenik düşmek!



Seçkin ve zarif hanımefendi,

İtiraf ediyorum ki seviyorum şehveti, evet!

Ve fakat söylemenize gerek yok.

Biliyorum aşk limiti sıfır iken

sadece sonsuzda birleşebilir gövdelerimiz

ki Zerdüşt de böyle isterdi,


Lâkin anladığınızı sanmıyorum

ihtirasımın sebebi şiddetini

Alyansınızla oynuyorsunuz kaç dakikadan beri bakmadan gözlerime,

gerginsiniz belli!


Sahi bir kadın neden çeker mıknatıs gibi erkeği?

Testosteron seviyesindeki artış

açıklamaya yeter mi akıl almaz gelgitleri

Bir erkeğin gövdesini yemekle meşgûl bir kadın,

masal aleminden kaçmış bir vampir mi sadece!


Kırmızı vampirin dudaklarından kopup sessizce

diyorum ki ben de

Sonsuz yalnızlığımızda, bir an için bile olsa

Ölümü imkânsız kılmaktır sevişmek!

Varlığın geçici mührünü kadın bedenine işlemek,

Sahte Ab-ı Hayatı içmek için kana kana

dudaklardaki testiye ağzını dayamaktır sevişmek!


Sevişmek intihara benzer biraz.

Çaresizliğimize çare gibi durur ellerimizde…

Ah, Unutmak ne mümkün ölüm sancısını

Bir kadının cilalanmış mavi teninde,


Kıymetli ve asil Hanımefendi, henüz gençsiniz,

Belki kulaklarınızda çınlayan kelimelerim

yırtıyor anlam dünyanızı pek edepsiz.

Ama uzak değilsiniz inanın bana

Azrail’inizden kaçıp da sığınmak için kollarıma…

O zaman gözyaşlarıyla kucaklaşırız belki

Itır kokan bir tas zeytinyağına bandırılmış ekmek gibi

bırakırım bedenimi avuçlarınıza

Ağlayarak sevişebiliriz sizinle o zaman belki

Neden ağladığımızın bilincinde


Kibar ve hassas Hanımefendi,

Sizi üzmek istemezdim

İsterseniz şimdi gidebilirim.

Evet şimdi!


Erotizmin ucuz bir repliği sanmaya devam edin siz de

bunaltıyla akan kelimelerimi

Ve her cumayı ertesine bağlayan gece

koynunuza alın sevgilinizi…

Beş günlük periyodlar ehli sünnet için idealdir;

Rahip Luther yedi günde karar kılmış, bilemiyorum sebebini.


Lâkin mesele süre değil ki!

Ürktükçe ölümün şiddetinden daha fazla arıyorum belki de şehveti

aşkın labirentlerinde bir fare gibi…

Hayır! Korkmayınız lütfen beyaz peynirim, siz değilsiniz!

Kobayınız da değilim kâlp kapakçıklarınızda yolunu yitirmiş


Ama hayat ve ah hakikatine uzak düştüğüm tanrı

hepimizi kobayı yapmış da koşturup duruyoruz aklın çıkmaz sokaklarında

Farkında değilsiniz? Sahi! Neden acaba?



Evet Hanımefendi,

Şehveti seviyorum çünkü

Sonsuz korkularımızda anlık bir yırtılmadır sevişmek!

Sevişmek, cellâdından kaçabilmek için bir bedenin ötekine tutunmasıdır.

Ötekinin teninde var olma çabasıdır sevişmek.

Gecenin ortasında duvardaki çatlaktan sızan gün ışığı yalanıdır sevişmek….


Şehvet sadece bir keyif hali mi sizce?

Bir kadın sevişirken erkeğin bedeninde doğar, büyür, olur,

Olmak, bütün halleriyle olur sevişirken bir kadın erkeğin bedeninde…

Zaman bir kadının bedeninde durur sevişirken bir erkek,

yelkovan kopar yerinden,

akrep kendini sokar, zemberek boşalır

Ölmek bütün halleriyle ölür sevişirken bir erkek kadının bedeninde


Kıymetli Hanımefendi lütfen yanlış anlamayınız kalbimden geçenleri,

İhtirasımın güzel memelerinizle hiçbir ilgisi yok inanın,

Ama “Şehvetten ibaretsiniz”

diye küçümsüyorsunuz ya beni

Bilmiyorsunuz ki arzularım

idam mahkûmunun, infaz erteleme heyecanıdır sadece…

Kanayan bir vampir arıyorsam geceleri,

şafakta beni bekleyen hazır kıtayı unutabilmek içindir

ve lütfen bakmayın bana öyle

hayatta hep masumu oynadım ben

sancılarımın şiddetini tartışacak değilim sizinle



Saygıdeğer Hanımefendi,

İtiraz ediyorsunuz; haklısınız da…

aşksız sevişmeler öksüz bir çocuğa benzer, kırılgan, mızmız,

yarısı yenmiş bir elma

Görülen o ki ten uyuşmazlığı var aramızda

Ten grubum hüzün Rh Negatif

Sizin akılcı teniniz hep Pozitif hep Pozitif

Kumral etiniz parlıyor muhafazakâr güneşiniz altında…

Güneşiniz sarı sıcak, yakıcı ama tenim için nasıl da kanserojen

Bense sizin için raydan çıkmış kömürü bitmiş kara bir tren…

Söylemiştim ya sizi üzmek istemem, uzak durmalıyım etinizden…


Nazik ve Seçkin Hanımefendi,

Artık ayrılık vakti….

Saygıyla eğiliyorum huzurlarınızda

Alyanslı metalik elinizi yavaşça alıyorum avuçlarıma,

Uzayıp giden bir nehre benzeyen işaret parmağınıza beyaz bir inci tanesi bırakıyorum dişlerimin arasından ve çekiliyorum sularıma…


Müteşekkirim bir iki mısra eşlik ettiğiniz için derin yalnızlığıma,


Dostumsunuz ve öyle kalacaksınız,

bilmenizi istedim noktadan önceki son satırda.



Kösedere Karaburun, 12 Ağustos 2006 Cumartesi 15:51



Comments


WhatsApp Image 2022-07-15 at 18.07.12.jpeg

Yolda olmak bir iç yolculuk mu sadece? Yolu  görüyorum. Gördüğümü gören gözlere ihtiyacım var..  Yoldaşsız yol alınmaz? Blog o yüzden var oldu. Birlikte yol almak için yola devam!

bottom of page