I LOVE YOU CAPITALISM
- Murat Utkucu
- 1 Eyl 2022
- 2 dakikada okunur

Adına çalışma hayatı denilen, neredeyse 7/24 mantığıyla yürüyen uzun ve yoğun iş saatleri neticesinde kapana kısıldığım bu cenderede ölüm ve hayat, zaman ve kainat, bilim ve sanat ve dahi akla gelen ve gelmeyen her türlü varoluş bunaltıma son verdiği, özellikle günde yirmi dört saat çalışmadığım dönemlerde sürekli aklıma takılan ölümlü olduğum düşüncesini düşündürecek hal ve mecal bırakmadığı dolayısıyla ölüm korkumu unutturduğu, big bang’dan önce ne vardı? CERN’den sonra ne olur? Ölümden öte köy var mı? Kainat sahiden yuvarlak mı? gibi abesle iştigal bütün sualleri hayatımdan söküp attığı, hiçbir anlamı olmayan entelektüel saplantılardan ve sözüm ona insani derinlikten beni kurtararak sığlığın güvenli limanına bıraktğı, roman şiir hikaye makale deneme gibi gereksiz lafazanlıklarla meşgul olacak zaman bırakmadığı, hayatı daha da zorlaştıran duygusal hassasiyetlerin sinir uçlarına kanal tedavisi uygulayarak gündelik hayatı kolaylaştırdığı ve her şeyden önce beynimi pelte haline getirerek absürd insani kuruntulardan ruhumu azat ettiği için KAPİTALİZME TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM.
1 Mayıs 1886’da sözüm ona kendi iyilikleri için sekiz saatlik iş günü mücadelesini kazanıp 8 saat uyku 8 saat özel zaman ve 8 saat iş üzerine günü bölen ve bu kadar boş zaman içinde duygusal hezeyanlara kapılıp aklını saçma fikirlerle dolduran işçiler nihayet 21.yüzyılda huzura erdiler. Sadece uyumak için işe ara veren ve ülkelerinin ekonomik büyümesi için hayatlarını vakfeden bu meçhul kahramanlar aslında asıl kazanının kendileri olduğunu anlayacak akıl melekesini kaybetmiş olsalar da gece yatağa yattıklarında bugün kendim için ne yaptım sorusuna rahatlıkla şu yanıtı veriyor olmanın derin huzuru içinde başları yastığa henüz değmeden uykuya dalabiliyorlar. HİÇ BİR ŞEY…

Aldıkları ücretin üç kuruş olarak tabir edilen miktarın üçte birine yakın olması mesele gibi görünse de en azından üç kuruş tasarruf edelim diye çırpınmalarına da gerek kalmıyor.
Sağlıklı spor yapmak üzerine yazılıp çizilen onca mavala rağmen günlük spor yapmakla övünen hastalıklı şişman zayıf ama muhakkak kusurlu tiplerde hiçbir değişikliğe yol açmadığı vakıa iken uzun ve kesif ve harika bir duman gibi hayatımıza çöken iş saatlerinin iki mekik çekip yüz metre koşturacak hal bırakmamasını da bir artı olarak hanemizin aktif kısmına yazıyorum efendim.
Bu kadar yoğun çalışırken kariyer için dışarıdan okul bitirmek, sınava girip belgelenmek gibi fantezilere ne vakit ne hal ve takat kaldığı için bu tür gereksiz planlamalarla huzurumuz da kaçmıyor.
İnsanın çalışmayacak zaman için çalışmak zorunda kaldığı felsefesi böylece tarihin tozlu raflarında yerini alırken geçen yüzyıl yanlış hatırlamıyorsam bir tatil kampının kapısında asılı tabela her sabah cep telefonun alarmıyla birlikte bize gülümsüyor: “ARBEIT MACHT FREI” yani çalışmak özgürleştiriyor baylar bayanlar !
Burada yazılan ve yazılamayan sebeplere istinaden biz emeğiyle yaşamak zorunda olan milyarlarca insana farklı güzellikler, hissiz bir kafa, sinirleri alınmış bir ruh ve tatlı bir huzur bahşeden kapitalizme sevgilerimi sunuyor bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bizi daha fazla çalıştırıp özgürleştirmek için yeni planlar peşinde zahmet çeken yerel ve küresel sermayenin ve elbette siyasi temsilcilerinin ellerinden öpüyorum.
Kapitalizm! Seviyorum ulan seni!

Comments